Yetişkinlerde Şeker Hastalığı Belirtileri

Yetişkinlerde şeker hastalığı, günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Genellikle yüksek kan şekeri seviyeleriyle ilişkilendirilen bu hastalığın belirtileri, vücutta çeşitli bölgelerde ortaya çıkabilir. Genel belirtiler arasında sık idrara çıkma, aşırı susama, açlık hissi ve kilo kaybı yer alır. Kan şekerinin düşük seviyelerde seyretmesi halinde ise, açlık hissinin artması, tatlı krizleri, terleme ve titreme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ayrıca kan şekeri yüksekliği de yorgunluk, aşırı açlık hissi ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu belirtileri göz ardı etmeden doktorunuza başvurmanız önemlidir.

Genel Belirtiler

Şeker hastalığı, kan şekeri seviyesinin yüksek olması nedeniyle birçok farklı belirti gösterebilir. Bu belirtiler sıklıkla yorgunluk, sık idrara çıkma, susuzluk hissi gibi şikayetlerle kendini gösterir. Bunun yanı sıra iştah artışı, sensiz iyileşmeyen yaralar ve ciltte kaşıntı da sık görülen belirtiler arasındadır. Hastalığın nedeni, vücuttaki insülin hormonunun yeteri kadar üretilememesi veya kullanılamamasıdır. Bu nedenle hastaların kan şekeri seviyesini sürekli takip etmeleri ve özellikle belirtiler ortaya çıktığında doktora başvurmaları önemlidir.

Kan Şekeri Düşüklüğü İşaretleri

Kan şekeri düşüklüğü, hipoglisemi olarak bilinir. Bu durum, kan şekerinin normalin altına düşmesiyle ortaya çıkabilir ve oldukça yaygındır. Hipoglisemi, şeker hastalarının tedavisi sırasında sık sık yaşadığı bir durumdur. Kan şekeri düşüklüğü belirtileri arasında açlık hissi, tatlı krizleri, terleme, titreme, bayılma ve bilinç kaybı yer alır. Bu belirtilerle karşılaştığınızda hemen bir şekerli şeyler yiyin ya da bir bardak meyve suyu için. Kan şekeri düşüklüğü yaşayan kişilerin hipoglisemi çantasında acil olarak tüketebilecekleri glikoz tableti ya da şekerler bulunmalıdır.

Kan şekeri düşüklüğünü önlemek için ise dengeli bir diyet yapın ve çiğnemeye dayalı yemek yeme alışkanlığı edinerek kan şekerinizin düşmesini engelleyin. Aynı zamanda, egzersiz ve fiziksel aktivite düzeyinizi de izleyin. Bu sayede kan şekerinizin seviyesi dengede kalır ve hipoglisemi yaşama ihtimaliniz azalır.

Açlık Hissi

Kan şekeri düşüklüğü durumunda vücut, enerji ihtiyacını karşılamak için daha fazla glikoz üretir ve beyne bu ihtiyacı karşılaması konusunda sinyaller gönderir. Bu sinyaller sonucunda açlık hissi hissedilir ancak alınan besinler kan şekerini düzeltmeye yetmezse yeni bir açlık hissi ortaya çıkar. Bunun önüne geçmek için özellikle şeker hastalarının kan şekerlerini düzenli aralıklarla ölçmeleri ve tokluk düzeylerinde kalmaları önemlidir. Hatta doktor önerisi ile diyetisyenler tarafından hazırlanan kan şekeri düzenleyici diyetler uygulanabilir.

Tatlı Krizleri

Tatlı krizleri, şeker hastalığından kaynaklanan kan şekeri düşüklüğü sonucunda ortaya çıkan ihtiyaçtır. Kan şekeri düştüğünde vücut içinde enerji kaynakları azalmaktadır. Tatlı krizi, vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için tatlı ve şekerli gıdalar tüketme isteği olarak ortaya çıkar. Ancak, tatlı krizleri tahmin edildiği kadar masum değillerdir.

Tatlı krizleri, şeker hastalarında sık görülen bir durumdur ve kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltirler. Bu da şeker hastalığının kontrol altına alınmasını zorlaştıran bir durumdur. Ayrıca, tatlı krizleri sadece kan şekeri düşüklüğünden kaynaklanmazlar. Düzensiz beslenme, stres, uyku bozuklukları da tatlı krizlerinin nedenleri arasındadır.

Tatlı krizlerinden kaçınmak için şeker oranı düşük ve lif içeriği yüksek gıdalar tüketmek faydalıdır. Ayrıca, düzenli ve dengeli beslenmek, egzersiz yapmak ve stresten uzak durmak da tatlı krizlerini önlemekte etkilidir. Tatlı krizleri sadece rahatsızlık verici bir durum olmayıp, şeker hastalarında kan şekeri kontrolü üzerinde de olumsuz etkilere yol açabilirler. Bu nedenle, tatlı krizlerinin önlenmesi ve kontrol altına alınması büyük önem taşımaktadır.

Terleme ve Titreme

Kan şekeri düşüklüğünde terleme ve titreme belirtileri, beyinde yeterli enerjinin olmamasından kaynaklanır. Vücut, kan şekeri seviyesini normal seviyeye çıkarmak için adrenalin salgılar ve bu da terleme ve titremeye neden olur. Bu belirtiler aynı zamanda hipoglisemi olarak adlandırılan kan şekeri düşüklüğünün diğer belirtileriyle birlikte görülebilir.

Kan şekeri düşüklüğü belirtileri yaşandığında, hızlı bir şekilde müdahale edilmesi önemlidir. Hemen bir şeker kaynağı tüketmek, kan şekeri seviyesini normale döndürmeye yardımcı olabilir. Şurup veya tablet gibi hızlı etkili şeker kaynakları tüketilebilir. Ayrıca, hipoglisemi belirtileri yaşayan kişilerin yanında şeker içeren bir şeyler bulundurması faydalı olabilir.

Bayılma ve Bilinç Kaybı

Bayılma ve bilinç kaybı, kan şekeri düşüklüğünün en ciddi belirtilerinden biridir. Vücuttaki şeker (glukoz) seviyesi normalin altında olduğunda, beyin gerekli enerjiyi alamaz ve bayılma ya da bilinç kaybı görülebilir. Bu durumun en sık sebeplerinden biri, diyabetik hastaların insülin dozlarını doğru ayarlayamamasıdır.

Önlemek ve tedavi edebilmek için glukoz seviyesini kontrol etmek hayati önem taşır. Şeker hastaları, kan şekeri düşüklüğünü önlemek için düzenli olarak ölçüm yapmalı ve yeterli karbonhidrat tüketimi sağlamalıdır. Kan şekeri düşüklüğü özellikle öğün atlamaları, aşırı egzersiz, alkol tüketimi ve stres gibi faktörlerden kaynaklanıyorsa özellikle tedbir alınmalıdır.

Bunun yanında, bayılma veya bilinç kaybı semptomları gösteren bir kişi her zaman acil tıbbi yardım almalıdır. Şeker hastalığı olan bir kişi, düşük kan şekeri seviyesinden kaynaklanan bayılma ve bilinç kaybı durumlarında ciddi sonuçlarla karşılaşabilir.

Kan Şekeri Yüksekliği İşaretleri

Kan şekeri yüksekliği, şeker hastalığında sık karşılaşılan bir durumdur. Belirtileri arasında aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk, bulanık görme ve aşırı açlık hissi sayılabilir. Uzun vadeli yüksek kan şekeri seviyesi ise kalp hastalığı, böbrek hastalığı veya nöropati gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Kan şekeri yüksekliği tedavisi, diyet ve egzersizle kontrol altına alınabilir. Bununla birlikte, ilaç kullanımı da gerekebilir. Kan şekeri yüksekliğinin işaretleri hakkında farkındalığınızı artırmak ve mümkün olan komplikasyonlardan korunmak için düzenli olarak kan şekeri seviyenizi kontrol etmek önemlidir.

Yorgunluk

Yüksek kan şekeri, vücudunuzun yeterli miktarda insülin üretmediği veya kullanamadığı bir durumdur ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Yüksek kan şekeri, yorgunluk gibi belirtiler oluşturabilir. Yorgunluğunuz, kan şekeri düzeyinizin yükselmesine bağlı olarak artabilir. Yüksek kan şekeri, vücudunuzu susuz bırakabilir ve sık idrara çıkma ya da devamlı açlık hissi gibi diğer belirtilere neden olabilir. Ayrıca, yüksek kan şekeri, sinir sisteminize zarar verebileceğinden kalp hastalığı veya inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, şeker hastalığı veya yüksek kan şekeri riski taşıyan kişilerin düzenli olarak kan şekeri seviyelerini takip etmeleri ve vücutlarına uygun şekilde bakım yapmaları önerilir.

Polifaji

Kan şekeri yüksekliği, vücudun yeterli insülin üretememesi ya da insülinin etkili bir şekilde kullanılamaması sonucu meydana gelir. Bu durum daha çok yaşlılar ve aşırı kilolu insanlarda görülür. Kan şekeri yüksekliği, polifaji adı verilen aşırı açlık hissine neden olabilir. Bu durumda kişinin sürekli olarak acıkmak istemesi, yemek yemekten sonra bile aç hissetmesi sık görülür. Polifaji nedenleri arasında vücudun insüline verdiği yanıtın yetersizliği ve kan şekerinin yüksek olması gösterilebilir. Tedavisi için düşük şekerli gıdalar gibi düzenli bir diyet planı uygulamak ve doktorun önerdiği ilaçları kullanmak gerekebilir.

Diğer Belirtiler

Kan şekeri düşüklüğü veya yüksekliği dışında, şeker hastalığına bağlı olarak birçok belirti ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin bazıları şunlardır:

  • Aşırı susama
  • Azalmış cinsel dürtü
  • Kas zayıflığı
  • Uyuşma veya karıncalanma hissi
  • Yavaş iyileşen yaralar
  • Bacak ağrısı
  • Kilo değişiklikleri, özellikle kilo kaybı
  • Cilt enfeksiyonları

Şeker hastalığına yakalanmış kişiler, bu belirtileri tedavi edebilmek için doktorlarına danışmalıdır. Şeker hastalığı yönetimi, diyet değişiklikleri, egzersizler ve ilaç kullanımını içerebilir. Özellikle cilt enfeksiyonları, uzman doktorlar tarafından tedavi edilmelidir. Bu belirtiler, erken teşhis edilirse, daha kolay tedavi edilir ve daha az ciddi sonuçlara yol açar.

Göz Problemleri

Şeker hastalığına bağlı olarak birçok göz problemi ortaya çıkabilir. Bunların en sık görülenleri diyabetik retinopati ve glokomdur. Diyabetik retinopati, şeker hastalığı nedeniyle kılcal damarların zarar gördüğü ve gözün arka kısmında birikinti oluştuğu bir durumdur. Bu durum, körlüğe kadar ilerleyebilir. Glokom ise optik sinirin hasar görmesi sonucu meydana gelir ve görme kaybına neden olur.

Şeker hastalığı olan kişilerin gözlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi önemlidir. Diyabetik retinopati erken teşhis edilirse, tedavisi mümkündür. Göz doktorları, göz damarlarına lazer tedavisi uygulayarak hasarı azaltabilirler. Glokom ise, ömür boyu kullanılacak göz damlası tedavisi ve bazı durumlarda cerrahi müdahale gerektirir.

Unutulmamalıdır ki, göz tadili edilemeyecek bir organdır ve erken tanı, doğru tedavinin uygulanması için hayati öneme sahiptir. Şeker hastalarında görülen göz problemlerinin önüne geçmek adına, düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırmak gerekmektedir.

Cilt Problemleri

Şeker hastalığına sahip olan kişilerde cilt problemleri oldukça sık görülür. Diyabet, cildin nemliliğini koruyan doğal yağlarını etkileyerek cilt kuruluğuna neden olur. Ayrıca, yüksek kan şekeri seviyeleri de enfeksiyon riskini artırır ve ciltte iyileşmenin yavaşlamasına neden olabilir.

Özellikle ayaklarda sık görülen diyabetik ayak sendromu, ciddi sorunlara neden olabilir. Kan dolaşımı problemleri ve sinir hasarı, ayak yaralarının iyileşmesini zorlaştırırken, enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle, diyabetli kişilerin ayaklarını düzenli olarak kontrol etmeleri, çatlakları ve yaraları önlemek için nemlendirici kremler kullanmaları önerilir.

Diyabetik kabarcıklar da cilt problemleri arasındadır. Bu kabarcıklar, el ve ayak parmaklarında, ayak tabanlarında ve diğer bölgelerde oluşabilir. Tedavisi genellikle kabarcıkların dikkatli bir şekilde delinmesi ve sterilize edilmesi gerektirir.

Diyabetli kişilerin cilt sağlığına dikkat etmeleri, enfeksiyon riskini azaltmak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için önemlidir. İyi bir diyabet yönetimi, kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulması, düzenli egzersiz yapılması, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi ve doktorla düzenli takip edilmesi gerekmektedir.

Yorum yapın