Çölyak Hastalığının Belirtileri

Çölyak hastalığı, bağırsaklarda oluşan ve glütene hassasiyet gösteren bir otoimmün hastalıktır. Hastalık, glutensiz bir diyet gerektirir ve glüten tüketimi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Çölyak hastalığının belirtileri oldukça çeşitlidir ve genellikle sindirim sistemi ile ilgilidir. Bu belirtiler arasında karın ağrısı, ishal, gaz, şişkinlik ve kabızlık yer alabilir. Cilt problemleri, yorgunluk, depresyon ve büyüme problemleri de sıklıkla görülen diğer belirtilerdir. Çölyak hastalığının tanısı, belirtilerin şiddetine ve hastalığın süresine göre değişebilir. Doktorunuz tarafından yapılan bir kan testi veya biyopsi, hastalığın varlığını teşhis etmek için kullanılabilir.

Bulantı, Kusma ve Karın Ağrısı

Çölyak hastalığının belirtileri arasında en sık görülenlerden biri karın ağrısıdır. Bu ağrılar genellikle sindirim sisteminin alt kısmında hissedilir ve şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Bulantı ve kusma, çölyak hastalarında sıkça gözlemlenen diğer belirtilerdir. Bu belirtiler, sindirim sistemi hastalıkları ile benzerlik gösterdiğinden dolayı, çölyak hastalığının teşhis ve tanısında hormon testleri ve endoskopi gibi yöntemlere başvurulması gerekebilir.

Deri Problemleri

Çölyak hastalığı sadece sindirim sistemi üzerinde etkili olmaz, aynı zamanda deri problemlerine de neden olabilir. Deri problemleri özellikle glüten içeren yiyeceklere temas eden eller ve cilt bölgelerinde görülür. Kaşıntı, kızarıklık, döküntü ve kurdeşen en sık görülen deri problemleri arasındadır. Çölyak hastalığı olan insanlarda, kokulu dermatit ve kronik kurdeşen de sık sık görülür. Kokulu dermatit koltuk altı, boyun, el sırtı gibi hassas bölgelerde kızarıklık, şişme ve kaşıntıya neden olur. Kronik kurdeşen ise kaşıntılı kırmızı kepeklenme bölgeleridir ve kronik bir deri rahatsızlığıdır.

Çölyak Dermatiti

Çölyak dermatiti, çölyak hastalığı olanların yaklaşık %25’inde görülen bir deri hastalığıdır. Bu rahatsızlık en sık dirseklerde, dizlerde, kalçalarda ve saç derisinde görülür. Genellikle ciltte yüzeyel lezyonlarla ortaya çıkar. Kaşıntı, kızarıklık, yanma ve döküntülerle kendini gösterir. Bu semptomlar genellikle glüten içeren yiyecekler tüketildikten sonra ortaya çıkar. Çölyak hastalarının bazıları ciltte belirtiler göstermeden de hastalığı taşıyabilir. Bu sebeple çölyak hastalarının ciltlerini düzenli olarak kontrol etmeleri, dermatite benzer semptomlar görülürse doktora başvurmaları önerilir.

Kokulu Dermatit

Kokulu dermatit, ciltte tahrişe neden olan bir deri rahatsızlığıdır. Genellikle vücudun hassas bölgelerinde görülür. Bu deri rahatsızlığı, çölyak hastalığı olan insanların yüzde 20’sinde görülür. Kokulu dermatit, parfüm, deodorant, şampuan ve diğer kozmetik ürünlere karşı aşırı hassasiyetten kaynaklanabilir. Bu sebeple, çölyak hastaları, cilt bakım ürünlerini dikkatli seçmelidirler. Kokulu dermatit belirtileri arasında; ciltte kızarıklık, şişme ve kaşıntı gibi yakınmalar yer alır. Bu belirtiler ciltte ciddi problemlere yol açabilir. Bu sebeple, kokulu dermatit belirtileri fark edilirse, en kısa zamanda doktora başvurulması tavsiye edilir.

Kronik Kurdeşen

Kronik kurdeşen, çölyak hastalarının sıklıkla karşılaştığı bir deri rahatsızlığıdır. Bu hastalıkta, cildin birçok bölgesinde kaşıntılı kırmızı kepeklenme bölgeleri görülür. Bölgelerin boyutu ve şekli değişebilir ve bazen büyük kırmızı kabarcıklar veya küçük lekeler şeklinde ortaya çıkabilir. Kurdeşenin yoğunluğu ve süresi değişkenlik gösterir, bazen birkaç hafta, bazen de aylarca sürer. Tedavisi glütensiz diyetle birlikte antihistaminik ilaçlar kullanmak olabilir.

Yorgunluk ve Depresyon

Çölyak hastaları sıklıkla yorgunluk ve depresyon gibi psikolojik belirtiler gösterebilirler. Hastalığın neden olduğu bağırsak hasarı, vücuttaki besinlerin emilimini etkiler ve bu da halsizliğe, çabuk yorulmaya sebep olabilir. Depresyon, özellikle uzun süreli ve tedavi edilmeyen çölyak hastalığından kaynaklanan hormonal dengesizliklerle ilişkilendirilir. Hastalık belirtileri sık sık diğer sağlık sorunları ile karıştırılabildiği için, herhangi bir klinik belirti olduğunda doktora başvurmak önemlidir. Belirtilerin doğru bir şekilde tanımlanması, hastalığın tanısı, sahih olması ve tedavisi için önemlidir.

Büyüme Problemleri

Çölyak hastalığı, özellikle çocuklarda büyüme problemlerine neden olabilir. Çocuklarda görülen belirtiler yetişkinlerden farklı olabilir. Bu belirtiler arasında kilo kaybı, yavaş büyüme, kısa boy, fiziksel gelişmede gerilik gibi problemler yer alabilir.

Çölyak hastalığı çocuklarda genellikle diğer belirtilerle birlikte görülür. Bu nedenle, çocuklarda yukarıdaki belirtilerin herhangi biri gözlemlenirse, hemen bir doktora başvurulmalıdır.

Ayrıca, çölyak hastalığına sahip çocukların diğer sağlık sorunlarına karşı da daha savunmasız oldukları bilinmektedir. Bu nedenle, çölyak hastalığı olan çocukların diğer sağlık sorunlarını da gözlemlemeleri gerekmektedir.

Çocuklar, çölyak hastalığına sahip olup olmadıklarını test ettirmelidirler. Çocukların diyetlerinde glütensiz yiyecekler dahil etmeleri, büyüme problemlerini önleyebilir ve sağlıklı bir büyüme sürecine yardımcı olabilir.

Gecikmiş Ergenlik

Çölyak hastalığı, özellikle çocuklarda büyüme problemlerine neden olabilir. Çocukların kemik gelişimini etkileyen hastalık, aynı zamanda gecikmiş ergenlik gibi hormonal problemlere de yol açabilir. Çölyak hastalarında sıkça görülen osteoporoz ve kalsiyum eksikliği, kemik sağlığı için oldukça önemlidir. Bu nedenle çocukların ve ergenlerin, çölyak hastalığı belirtilerini belirlemek için düzenli olarak doktor kontrolünde olmaları gereklidir. Çocuklarında gecikmiş ergenlik belirtilerini fark eden ailelerin de acilen bir uzmana başvurması gerekir.

İdrar Yolu Enfeksiyonları

Çölyak hastalığı aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarına da sebep olabilir. Hastalığa sahip olanlar, enfeksiyon riskinin arttığından haberdar olmalıdır. İdrar yolu enfeksiyonları, özellikle kadınlarda yaygın olarak görülebilir.

Bu enfeksiyonlar, idrar yollarına giren bakterilerden kaynaklanır ve çeşitli semptomlarla kendini gösterir. Bu semptomlar arasında sık idrara çıkma, yanma hissi ve bulanık idrar sayılabilir. İdrar yolu enfeksiyonları önemli bir sağlık sorunu olabilir, bu nedenle semptomlar meydana geldiğinde bir doktora danışmak gereklidir.

Çölyak hastalarının enfeksiyonlara karşı direncinin düşük olduğu bilinmektedir. Bu nedenle enfeksiyonlardan korunmak için bol su içmek, hijyen kurallarına uymak ve sağlıklı beslenmek çok önemlidir. Ayrıca, doktorunuzun önerdiği takviyeleri almak da bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Çölyak hastalarında görülen Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), diğer belirtilerle birlikte sık sık görülen bir belirtidir. Bu durum, çölyak hastalığının neden olduğu inflamasyonla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. İnflamasyon, beyindeki kimyasalların dengesini etkileyerek DEHB belirtilerine yol açabilir. DEHB, genellikle hiperaktivite, dikkat eksikliği, huzursuzluk ve impulsivite ile karakterizedir. Bu belirtiler çölyak hastalarında daha yaygındır ve hastalıkla ilişkili olabilir.

DEHB belirtileri genellikle gluten içeren yiyecekler tüketildiğinde şiddetlenebilir. Bu nedenle, çölyak hastaları için glütensiz bir diyet uygulamak DEHB belirtilerini azaltabilir. DEHB tedavisinde ise ilaçlar ve terapi yöntemleri kullanılabilmektedir. Ancak, çölyak hastalarının ilaç tedavisi sırasında kullanacakları ilaçların içinde gluten olup olmadığına dikkat etmeleri gerekmektedir.

İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS)

Çölyak hastalarında irritabl bağırsak sendromu (İBS) sık sık görülür. İBS, karın ağrısı, şişkinlik ve diyare gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla ilişkilidir. İBS belirtileri, genellikle glüten içeren yiyecekler tüketildiğinde artabilir. Bu sebeple, bir çölyak hastası olarak İBS belirtilerini kontrol etmek için glüten içeren yiyeceklerden kaçınmak önemlidir.

İBS belirtileri, çölyak hastaları için oldukça rahatsız edici olabilir ve yaşam kalitesini etkileyebilir. Bazı durumlarda, İBS belirtilerinin kontrol altına alınması için diyet, ilaçlar veya bilişsel terapi gibi tedaviler önerilebilir. Ancak, herhangi bir tedavi yöntemi uygulanmadan önce, bir uzmana danışmak önemlidir.

Yorum yapın