Kadınların cinsel yolla bulaşan hastalıklarına karşı dikkatli olmaları şarttır. Bu makalede, kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalıkların en yaygın belirtileri ele alınacaktır. Bazı hastalıklar sessiz belirti gösterirken bazıları yoğun şikayetlerle kendini belli eder. Bu nedenle herhangi bir değişiklik hissettiğinizde hemen doktorunuza danışmanız önerilir. En sık görülen hastalıklar arasında genital siğiller, bakteriyel vajinozis, klamidya ve belsoğukluğu yer almaktadır. Her hastalığın kendine özgü belirtileri vardır ve konu hakkında bilgi sahibi olmak, hastalığı erken teşhis etmek açısından önemlidir.
Genital Siğiller
Genital siğiller, insan papilloma virüsü (HPV) kaynaklı bir cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Siğiller, genital bölgede, vajina içinde, anüs çevresinde veya ağızda oluşabilir ve renkleri cilt rengine yakın ya da koyu olabilir. Ayrıca, siğiller kaşıntı, ağrı ya da kanama yapabilirler. Bazı kadınlar, genital siğil olmadan da HPV taşıyabilirler, bu nedenle HPV testleri genellikle rutin kadın sağlığı taramalarının bir parçasıdır. Tedavi seçenekleri arasında dondurma, cerrahi ve kimyasal tedavi yer alır.
Bakteriyel Vajinozis
Bakteriyel vajinozis kadınlarda oldukça yaygın bir hastalıktır. Bu enfeksiyon, vajina bölgesindeki bakteri dengesinin bozulması sonucu ortaya çıkar. Belirtileri arasında kötü kokulu akıntı, kaşıntı ve yanma hissi, idrar yaparken ağrı hissi ve cinsel ilişki sırasında ağrı yer almaktadır. Ayrıca bazı kadınlarda köpüklü akıntı görülebilir. Ancak bu belirti her zaman görülmeyebilir. Enfeksiyon kontrolsüz bırakılırsa daha büyük sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, bu belirtilerden biri görüldüğünde, bir doktorla görüşmek önemlidir. Doktor, antibiyotik ilaçlar veya kremler gibi birçok tedavi seçeneği önerebilir.
Köpüklü Akıntı
Köpüklü akıntı, kadınlarda genellikle bakteriyel vajinozis’in bir belirtisi olarak görülür. Bu akıntıda bulunan köpük keseleri, vajinada pH dengesizliği nedeniyle oluşur. Normal vajinal akıntıda köpüklü kısım bulunmaz, ancak bazı durumlarda dış etkenler ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar nedeniyle köpüklü akıntı ortaya çıkabilir. Bakteriyel vajinozis’in ana belirtileri arasında kötü kokulu akıntı, kaşıntı, yanma ve rahatsızlık hissi yer alır. Eğer köpüklü akıntı gibi belirtileriniz varsa, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmanız önemlidir.
Ne zaman doktora gitmek gerekir?
Köpüklü akıntı, bakteriyel vajinozis’in en belirgin belirtilerinden biridir. Ancak, her köpüklü akıntı bakteriyel vajinozis’e işaret etmez. Vajinal akıntının miktarı, rengi, kokusu ve sıklığı genellikle kadınlar için farklıdır, ancak değişiklikler her zaman enfeksiyonun bir işareti olmayabilir. Bununla birlikte, eğer köpüklü bir akıntı varsa, eşlik eden şikayetler veya acı varsa, bir doktora gitmek gerekebilir. Doktorunuz, ilaçlar veya antifungal kremlerle tedavi önerebilir veya daha derin bir inceleme için sizi bir uzmana yönlendirebilir.
Tedavi seçenekleri nelerdir?
Bakteriyel vajinozis tedavisi için birçok yöntem bulunmaktadır. En sık kullanılan yöntemler arasında antibiyotik tedavisi yer almaktadır. Doktorunuz, semptomlarınıza ve enfeksiyonun şiddetine göre size en uygun antibiyotik tedavisini önerecektir. Genellikle bu tedavi, yüksek dozda metronidazol veya klindamisin içeren ilaçlarla yapılır.
Genital bölgeyi temiz ve kuru tutmak da enfeksiyonun tedavisinde önemli bir rol oynar. Pamuklu iç çamaşırlarının kullanımı ve sık duş alımı enfeksiyonun ilerlemesini önler. Diğer tedavi seçenekleri arasında probiyotikler, vaginal kremler ve jeller ile bazı bitkisel ilaçlar da yer almaktadır.
Tedavi sürecinde, cinsel ilişki kurmayı bırakmak önemlidir. Partnerinizin de enfeksiyonu taşıyıp taşımadığının kontrol edilmesi gereklidir. Ayrıca, tekrarlayan enfeksiyonları önlemek için düzenli kontroller ve koruyucu önlemler almak gerekmektedir.
Kötü Kokulu Akıntı
Kötü kokulu akıntı, çoğunlukla bakteriyel vajinozis (BV) belirtisi olarak görülür. BV, vajinada enfeksiyona neden olan bakterilerin fazla çoğalması sonucu oluşur. Bu durum, özellikle cinsel yolla bulaşan bir hastalık değildir ancak cinsel aktivite BV riskini artırabilir. BV belirtileri arasında kötü kokulu akıntı, ağrısız genital kaşıntı ve yanma hissi bulunur. Cinsel ilişki sırasında da daha fazla rahatsızlık hissedebilirsiniz. BV tedavisi, antibiyotikler ya da vajinal jel şeklindeki topikal ilaçlarla yapılır. Topikal probiyotikler de faydalı olabilir ve tekrarlayan BV enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olabilir.
Klamidya
Klamidya, cinsel yolla bulaşan bir bakteriyel enfeksiyondur ve genellikle belirtiler göstermez. Bununla birlikte, bazı kadınlarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
- İdrar yaparken ağrı veya yanma hissi
- Aşırı akıntı
- Kanlı veya normalden farklı görünen vajinal akıntı
- Bunların yanı sıra, bazı kadınlarda düzensiz adet dönemi veya hafif karın ağrısı da görülebilir.
Klamidya enfeksiyonunun erken teşhisi önemlidir, ancak erken evrelerinde genellikle belirti vermediği için teşhis zor olabilir. Bu nedenle, cinsel yolla bulaşan hastalık veya enfeksiyon riski taşıyan kişilerin düzenli olarak muayene olmaları önerilir. Klamidya ile enfekte olan bir kişi, antibiyotik tedavisi ile tedavi edilebilir.
Ağrı ve Yanma Hissi
Klamidya enfeksiyonunda ağrı ve yanma hissi sık görülen belirtiler arasındadır. Özellikle idrara çıkarken yoğunluğunu arttıran bu durum, zamanla ciddi ağrılara neden olabilir. Enfeksiyon ilerledikçe mesanede de ağrı hissedilebilir. Ancak, bazı insanlarda belirtiler hiç görülmeyebilir ya da sadece hafif şekilde hissedilebilir. Bu nedenle, cinsel hayatınızda riskli bir durum yaşıyorsanız düzenli olarak doktor kontrolü yaptırarak, belirtileri erken fark edebilirsiniz. Klamidya tedavi edilmezse, kötüye gidebilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Düzensiz Adet Dönemi
Klamidya enfeksiyonu, kadınlarda adet döneminde düzensizliklere neden olabilir. Klamidya bakterisi, üremesi için vajina ve serviks bölgesinde sağlıklı hücrelere ihtiyaç duyar. Bu nedenle enfeksiyon daha ciddi bir hale geldiğinde, sağlıklı hücrelerin sayısı azalır ve adet dönemi düzensizleşir. Ayrıca enfeksiyon, uterus zarının kalitesini ve yapısını da etkileyebilir. Tedavi edilmediğinde, klamidya enfeksiyonu infertiliteye neden olabilir. Bu nedenle, düzensiz adet dönemi yaşayan kadınların klamidya enfeksiyonu için test yaptırmaları önerilir.
Belsoğukluğu
Belsoğukluğu, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur ve çoğu zaman herhangi bir belirti göstermez. Ancak, olası belirtiler arasında kasıklarda ağrı, kaşıntı ve yanma hissi yer alır. Yine de, çoğu zaman enfeksiyonun belirtileri fark edilemez ve bulaşma riski yüksek olan kişilerin düzenli olarak test yaptırması önerilir.
Belsoğukluğu enfeksiyonu ayrıca sistit ve üretrit gibi idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir. Bu durumda, sık sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma hissi, ağrı ve kanlı idrar gibi semptomlar görülebilir.
Belsoğukluğu belirtileri fark edilirse, hemen bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır. Erken teşhis ve tedavi enfeksiyonun yayılmasını önlemek için önemlidir. Ayrıca, enfekte olan kişilerin cinsel partnerlerini uyarması ve test yaptırması da önemlidir.
Ağrı ve Kaşıntı
Belsoğukluğu enfeksiyonu olan kadınlarda, genital bölgede ağrı, kaşıntı ve yanma hissi oluşabilir. Bu belirtiler, enfeksiyonun yaygın olduğu alanlarda ortaya çıkar. Belsoğukluğu, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur ve enfekte bir partnerden alınabilir. Enfeksiyon, sıklıkla cinsel temas yoluyla bulaştığı için yaygındır. Belirtilerin şiddeti, enfeksiyonun cinsiyetten cinsiyete farklılık gösterir. Kadınlarda sıklıkla ağrı ve kaşıntı gibi semptomlar görülmektedir. Bu nedenle, belsoğukluğu enfeksiyonu olan kadınların doktora gitmesi, tedaviyi başlatması ve enfeksiyonun diğer insanlara bulaşmasını engellemesi önemlidir.
Sistit ve Üretrit
Belsoğukluğu enfeksiyonu sistit ve üretrit yapabilen bir cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Bu enfeksiyon, mesanede ve idrar yolunda da tahribata yol açabilir. Sistit, mesanenin enfeksiyonu ve iltihabıdır. Üretrit ise idrar yolunun enfeksiyonu ve iltihabıdır. Belirtileri arasında, ağrılı idrara çıkma, idrarda kanama, kasıklarda ağrı, ateş ve titreme bulunur. Belsoğukluğu enfeksiyonu olan kişilerin diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı daha savunmasız olabileceklerini unutmamalıyız. Risk faktörlerini azaltmak için düzenli cinsel sağlık kontrolleri yapılmalı, korunmasız cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
