Yılancık hastalığının belirtileri, genellikle virüsün vücuda girdikten 10-21 gün sonra başlar. En yaygın belirti, yüksek ateştir. Bununla birlikte, vücutta kırmızı kabarcıklar ve kaşıntılı döküntü de sıklıkla görülür. Bu döküntüler, bulaşıcılık döneminin sonuna kadar sürer ve çoğu zaman vücutta 250’den fazla kabarcık şeklinde yayılır.
Baş ağrısı ve boğaz ağrısı, yılancık hastalığının diğer belirtileri arasındadır. Ayrıca, hastaların iştah kaybı, baş dönmesi ve yorgun hissetme gibi diğer semptomları da yaşayabilirler. Hastalığın ilerleyen aşamalarında, kabarcıklar kabuk bağlar ve düşer. Ancak, döküntülerin kaybolması birkaç hafta sürebilir ve bazı durumlarda hafif yara izleri kalabilir.
Genellikle çocuklarda daha yaygın olan yılancık hastalığı, yetişkinlerde de görülebilir. Belirtiler yetişkinlerde genellikle daha ağır olur ve daha fazla komplikasyona yol açar. Hemen bir doktora başvurmak, hastalığın doğru bir şekilde teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi için hayati önem taşır.
Nedenleri
Yılancık hastalığı, varisella-zoster virüsü (VZV) tarafından neden olunur. Bu virüsün ortak bir özelliği, özellikle solunum yolu aracılığıyla yayılmasıdır. Havada asılı kalan virüsler, hastalığı olan bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında diğer kişilere bulaşabilir. Aynı zamanda, temas yoluyla da yayılabilir, özellikle enfekte bir kişiyle doğrudan temas halindeyseniz. VZV virüsü, vücutta uzun süre kalmadan ilk önce nazofarenks adı verilen boğaz bölgesinde ürer. Daha sonra, vücudun diğer bölgelerine yayılır ve kabarcıklar ve döküntülerin oluşmasına neden olur.
Belirtileri
Yılancık hastalığı, varisella-zoster virüsü (VZV) tarafından kaynaklanan viral bir enfeksiyon türüdür. Hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, vücutta kırmızı kabarcıklar, kaşıntılı döküntü, baş ağrısı ve boğaz ağrısı yer alır. Bu semptomların yanı sıra, hastalar iştah kaybı, baş dönmesi ve yorgun hissetme gibi diğer semptomlar da deneyimleyebilirler.
Yılancık hastalığı belirtileri genellikle kısa bir süre sonra ortaya çıkar ve hastalığın başlangıcından 1 ila 2 gün sonra ateş yükselir. Ateş, genellikle 38 derecenin üzerinde olur ve birkaç gün sürebilir. Vücutta döküntüler genellikle ateşten birkaç gün sonra başlar ve kırmızı kabarcıklar şeklinde ortaya çıkar. Döküntüler kaşıntılı ve genellikle vücudun üst kısmında belirir, ancak yayılabilirler. Yılancık hastalığının belirtileri ortalama olarak 10-14 gün sürer.
Bazı durumlarda, yılancık hastalığı ciddi komplikasyonlara neden olabilir, özellikle de bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde. Bu nedenle, hastalığın belirtilerini fark eden kişilerin en kısa sürede bir sağlık uzmanına başvurmaları önerilir.
Komplikasyonları
Yılancık hastalığı, genellikle çocuklarda hafif semptomlarla seyreder. Ancak, bazı durumlarda ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bakteriyel enfeksiyonlar, zatürre ve beyin enfeksiyonları, en ciddi komplikasyonlar arasındadır. Ayrıca, gebeler için de ciddi risk taşır ve erken doğum, bebek ağırlığının düşük olması ya da doğum sırasında enfeksiyonun bebeklere bulaşması gibi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle, yılancık hastalığının ciddiye alınması ve tedavi edilmesi önemlidir.
Aşı önerileri
Yılancık hastalığından korunmak için en etkili yöntem aşılamadır. Çocuklar genellikle 12-15 aylıkken tek doz yılancık aşısı alabilirler. Eğer daha önce yılancık geçiren bir çocuksanız, aşıya gerek yoktur. Ancak yılancık geçirmemiş fakat aşısı yapılmamış yetişkinlerin de yılancık aşısı olmaları önerilir. Tek doz yılancık aşıları insanların %90-95’inde etkilidir. Ancak aşı sonrası nadir de olsa yılancık geçirmek mümkündür. Buna rağmen, aşılama yılanıcak hastalığına yakalanma riskini azaltır ve ciddi komplikasyonları önler.
Tedavisi
Yılancık hastalığı tedavisi, hastanın yaşına, sağlık durumuna ve semptomların şiddetine bağlı olarak değişmektedir. Genellikle semptomatik tedaviler uygulanır. Örneğin, ateş düşürmek için acetaminophen (Tylenol) kullanılabilir. Bununla birlikte, aspirin kullanımı önerilmez, çünkü Reye sendromuna neden olma riski vardır.
Döküntülerin tahriş olmasını önlemek için sulu bir banyo yapmak yardımcı olabilir. Özellikle çocuklarda kaşıntıyı azaltmak için losyon kullanılabilir. Bu belirtilerin en kötü olduğu dönemde hasta dinlenmeli, bol su içmeli ve yataktan kalkmamalıdır.
Bazı durumlarda, antiviral ilaçların kullanımı önerilebilir, ancak bu ilaçlar doktorlar tarafından reçete edilmelidir. Şiddetli vakalarda hastanede yatış gerekebilir.